KIRMIZI GÛL

KIRMIZI GÛL

23 Ağustos 2015 Pazar

BEŞ VAKİT NAMAZ
















Beş Vakit Namaz Kılmak; 



Hayatın Belli Bir Zamanında, 


Doğru Yerde Olmaktır.


SUYUN DURGUN AKANINDAN

Suyun durgun akanından
İnsanın yere bakanından
Gül koklarken dikeninden
Sakın Ha KARDEŞİM SAKIN.

İftira ile yalandan
Sonradan zengin olandan
Sahteden namaz kılandan
Sakın Ha KARDEŞİM SAKIN.

Egere gelmeyen attan
Söz dinlemeyen evlattan
Erken kalmayan avrattan 
Sakın Ha KARDEŞİM SAKIN

Dağ başının vahşisinden
Şehirlerin yahşisinden
Kaynananın aksisinden
Sakın Ha KARDEŞİM SAKIN.

Kalbi inciten sözden 
Hakikati görmeyen gözden 
Dua bilmeyen dilden 
Utanmayan yüzden 
Vermeden alan elden 
Şükür etmeyen kalpten
Sakın Ha KARDEŞİM SAKIN.





21 Ağustos 2015 Cuma

♦_FETİH_♦


♦_İSTANBUL FETHİ_♦ 

İstanbul Fethedildi.... Günlerden Cuma... 
Fatih Sultan Mehmed Han, Cuma Namazı 
kıldırarak hâkimiyetini ilân edecek.
Tekbir alıyor.
Bütün ordu arkasında!
Herkes ulvî bir sesle tekbir alıp, ellerini bağlıyor.
Mehmed, birden selâm veriyor. Sonra bir daha tekbir alıyor. 
300 bin kişi bir daha tekbir alıyor!
Sultan, sonra yine selâm veriyor; 
tekrar tekbir alıp, üç tekbir de namazı kıldırıyor.

Hocası Ak Şemseddin, 
namazdan sonra talebesi olan Sultan'a:
"Yazıklar olsun sana! İstanbul'u fethettim diye 
kibre kapılıp, namazı 3 kere de kıldırırsın!" diyor.

Fatih'in Gözleri Yaşlı. 
Dönüyor Hocasına, Diyor ki: 
"Hocam eğer bu sitemin olmasa idi, söylemeyecektim.'
Birinci tekbir de aklıma bir şey girdi. Bu kilisenin yönü 
Kıble değil, selâm verdim. Sonraki tekbir de yine evham geldi, 
tekrar selâm verdim; üçüncü tekbiri alırken, Kâbe bütün ihtişamı 
ile önümde belirdi! Rahatladım ve namazı kıldırdım'..."

Bunun Üzerine Ak Şemseddin de 
Fâtih Mehmed'e Şunları Söylüyor: 
"Bende, sen bunu anlatmasa idin, asla anlatmaz idim.
 'Sen birinci tekbiri alınca: Eyvah! 
Buranın yönü Kıble değil; yetiş Allah'ım imdâda!'' dedim, 
sen selâm verdin.  İkinci tekbir de yine Allah'a yalvardım, 
sen selâm verince rahatladım. Sen üçüncü defa tekbir alır iken, 
Hızır (aleyhisselam) geldi, parmağını Camii'nin duvarına sokup 
Kıbleye çevirdi ve dedi ki:
"Allah bize fethi müyesser eyledi (nasîb etti)..."


20 Ağustos 2015 Perşembe

İslam Ahlakı Ve Ailevi Görevler

İslam Ahlakı Ve
Ailevi Görevler


Aile hayatı,toplumsal
varlığın başlangıcıdır 

İslamda aile teşkilatı
pek önemlidir. 


Aile ferdleri, başta zevc ile zevceden ve bunların çocuklarından ibarettir. Bunların
karşılıklı görevleri vardır.

1) Kocasının Kaşlıca Görevleri: 

Zevcesi ile güzel geçinmek, onu korumak,
onun nafakasını (geçim ihtiyaçlarını)karşılamak,

kendisine doğruluktan ayrılmamaktır. 

Bir Hadis-i Şerifde Buyurulmuştur:
"Sizin Hayırlılarınız, kadınları

İçin hayırlı olanlarınızdır."


Diğer Bir Hadîs-i Şerîf de, Şöyle:

"Kadınlara Ancak Kerim Olanlar

 İkram Eder,Kötü Olanlar da İhanet Eder."


2) Kadınların Başlıca Görevleri: 

Kocasının dine uygun olan emirlerini tutmak, 

onun namus ve şerefini korumak, bulunduğu hale 

kanaat etmek, israftan kaçınmak, ev hanımı olacak 

bir şekilde bulunmaktır. Mutlu bir şekilde yaşamanın 

yolu budur.

   

3) Çocukların Ana-Babalarına Karşı Başlıca Görevleri: 

Onlara saygı gösterip itaat etmektir. Kendilerinin 

hayatına sebeb olan, kendilerini yıllarca sevgi ve

 şefkatla kucaklarında beslemiş bulunan ana-babalarına

 karşı "öf" bile demeleri caiz değildir. Ana-babasına 

bakmayan, onların dine uygun emirlerini dinlemeyen,

 onların ihtiyaç zamanlarında yardımlarına koşmayan 

bir çocuk, hayırlı evlad olma şerefinden yoksun kalır, 

toplum içinde yararlı olmaktan çıkar, hem de Yüce Allah'ın 

azabını hak etmiş olur.Babalar saygı bakımından, 

analar da yardım bakımından önde gelirler. 

Bununla beraber ananın hakkı babadan iki kat fazladır. 

Bir Hadis-i Şerifde Buyurulmuştur:

 "Cennet Anaların Ayakları altındadır."

Hayırlı çocuklar, yalnız babalarına ve analarına değil, 

onların ölümünden sonra onların dostlarına da saygı 

gösterir ve mezarlarını ziyaret ederler. 

İslam Ahlakı Şahsa Ait Görevler

♦_İslam Ahlakı Şahsa Ait Görevler_♦

İnsanların kendi nefislerine karşı da 
Birtakım görevleri vardır. Bu görevlerin 
bir kısmı bedenlerine, bir kısmı da 
ruhlarına aittir. Başlıcaları şunlardır:
   
1) Beden Terbiyesi:
Öyle ki, 
her insan için temiz
Ve p
ak olmak, güçlü bir bedene 
sahib olmak gereklidir.
 
Bir Hadîs-i Şerifde Buyurulmuştur:
"Kuvvetli Olan Mü'min,
Zayıf Olan Bir Mü'minden Hayırlıdır."

 
2) Sağlığı Koruma: Sağlık Büyük Bir Nimettir.
Onun için
Sağlığa zararlı şeylerden kaçınmak
ve gereğinde tedaviye 
önem vermek gerekir.

Bir Hadîs-i Şerife Göre:

''Ölümden başka her hastalığın bir devası vardır."
 Yeter ki, ilaç bulunsun...
 
3) Zararlı Riyazetlerden Kaçınmak: 
İslamda Ruhbaniyet (toplumdan ayrılıp yalnız 
Başına ibadetle uğraşmak) yoktur. Geceli gündüzlü 
Aç durmak, helal şeylerden büsbütün nefsini kesmek 
Caiz değildir.
   
Dinimizin emrettiği ibadet ve riyazetler orta bir halde olup 
Hayatın mutluluğuna pek ziyade elverişlidir. Bunlara aykırı 
Olarak yapılan riyazetler hayatı ters yönden etkileyip gevşeklik
 Getireceği için caiz olmaz. Bir hadis-i şerifte buyrulmuştur: 
"Nefsin, senin bineğindir, artık ona yumuşak davran."
 
4) Vücudu Yıpratacak Şeylerden Sakınmak:
İslamda içki haramdır. 
Herhangi bir organı
kesin bir gerek bulunmaksızın kesmek haramdır. 

İntihar denilen cinayet haramdır. Çünkü bunları yapmak,
Yüce Allah'ın insanlara ikram ettiği hayata Suikast demektir. 
Onun için bu gibi haram şeylerden kaçınmak Şahısla igili bir görevdir. 
Aksi halde insan birçok pişmanlıklardan Ve azablardan kurtulamaz.
 
5) İradeyi Kuvvetlendirmek:
 İnsan, sağlam bir irade sahibi olmalıdır. 
Yararlı şeyleri öğrenip yapmalı, yararsız şeyleri de,
Sırf şunu bunu taklid hevesi ile yapmamalıdır. 
İnsan bir inanca ve bir huya sahib olmalıdır. 
Hakkı kabul etmeli, haksız ve zararlı olan bir şeyi de, 
Herhangi bir düşünce ile öne sürüp kıymetlendirmeğe çalışmamalıdır. 
Böyle bir hafiflik insana yakışmaz.
 
6) Aklı Ve Zihni İlim, İrfan Nurları İle Aydınlatmak. 
Kalbde yararlı ve yüksek duyguları uyandırmak, 
İslamda ilim ve marifet kazanmak pek önemli bir görevdir. 
İnsan akıllıca yaşamalı ve daima gerçek arkasından koşmalıdır.
Yanlış fikirlerden, aldatıcı sözlerden, yaldızlı muhakemelerden, 
Zararlı törelerden, batıl inançlardan, hasis duygulardan Kaçınmalıdır. 

Bir Hadis-i Şerifde Şuyurulmuştur:

"İnsanın Dayanacağı Şey Aklıdır.
 Aklı Olmayanın Dini de Yoktur."    


_İslam Ahlakına Göre İlahi Görevler_
Her akıl sahibi ve baliğ kimse,
Allahü Teala Hazretlerini bilip ona
Kullukta bulunmakla yükümlüdür.
Bir insan için bu kulluktan daha büyük bir nimet
Ve şeref olamaz. Biz önce büyük yaratanımızın
Varlığını, birliğini kudret ve azametini, kutsal emirlerini
Ve yasaklarını bilir ve doğrularız.

Bunlar bizim inançla ilgili görevlerimizdir.
Hem bedenî ve hem de malî olan ibadetlerle
Yükümlü bulunduğumuzu bilir ve bunları seve seve
Yaparız, bunlardan feyiz alır, büyük zevk duyarız.
Bunlar da bizim birer amelî görevimizdir.
İslam yurdunu koruma ve savunma da
İlahî bir görev demektir. Cihad, İslam yurdunu
Koruma görevi bazan farz-ı kifaye, bazan da farz-ı
Ayın olur. Kesin bir zaruret bulunmadığı halde,
İslam ordusuna katılmakla cihada, İslam yurdunu
Korumaya gönüllü olarak katılmak İlahî ve vatanî bir
Ahlak görevidir.
Dine ve İslam
varlığına hizmetten
daha büyük ne olabilir?
Bir hadis-i şerîfde buyurulmuştur:
"Müşriklere karşı mallarınızla, Canlarınızla ve dillerinizle cihad edin."

Onun için Allah yolunda cihad,
Beden ile olacağı gibi para ve dil ile de olur.
Diğer bir hadîs-i şerifde de şöyle buyurulmuştur:
"Cennetin kapıları, kılıçların gölgesi altındadır."
İşte bütün bunlar, İslam'da askerliğin, dine ve
İslam yurduna hizmetin ne kadar kıymetli olduğunu
Göstermeye yeterlidir. Ne mutlu İslam askerlerine,
İslam'ın kahramanı mücahidlerine!..


18 Ağustos 2015 Salı

♦_KISS-A_♦

Bir gün namazda iken Evine 
Hırsız giren Rabia, Namazını 
Bitirinceye kadar hırsızın birşey bulamayıp
Eli boş döndüğünü anlayınca Seslendi:

“Ey Muhtaç Adam, 
Bari ibrikteki sudan abdest alıp iki rek’at
Namaz kıl da emeğin büsbütün boşuna gitmesin”
Hırsız şaşırmış, korkuyla karışık bir ruh hâline 
Kapılmıştı hemen abdest alıp orada namaza durdu 
Rabia bundan sonra ellerini kaldırıp dua etti: 

“Yâ Rab! 
Bu muhtaç, benim evimde alacak 
Birşey bulamadı, onu senin kapına gönderdim
Sen elbette benim gibi değilsin Onu boş çevirmezsin”
Namazı bitiren hırsızın, tevbe, istiğfar etmeye 
Başladığını duyunca, bu defa da şöyle yalvardı: 

“Yâ Rab!
Bu adam kapında birkaç dakika bekledi, 
Hemen kabul ettin; ama bu âciz, ömür boyu 
Kapında, hâlâ böyle kabul edilemedim!” 
Kalbine doğan ses şöyleydi: 

“Üzülme,Onu Senin Hürmetine Kabul Ettik!”

♦_VİDEOLARIM_♦

KALBİMİN ŞEHRİ MEDİNE

15 Ağustos 2015 Cumartesi

KELEBEKLİ IRMAK



YAKMA YA RABBİ

Seherde açılan güller hürmetine
Zikrinle dönen diller hürmetine
Rükuya bükülen beller hürmetine
Hacalet nârına yakma ya Rabbî!

Secdeye kapanan başlar hürmetine
Aşkınla sızlayan döşler hürmetine
Gecelerde dökülen yaşlar hürmetine
Gazabınla bize bakma ya Rabbi!

Cemi peygamberlerin canı hürmetine
Cihar-ı Yar-ı Güzin'in dini hürmetine
Uhud şehitlerinin kanı hürmetine
Suçlarımızı başa kakma ya Rabbi!

Kur'an'ı Kerim'de geçen kelam hürmetine
Mekke, Medine'deki âlem hürmetine
Arş, Kürs, Levh-ü Kalem hürmetine
Sualde fazla sıkma ya Rabbi!

İsmi, isminle bir yazılana bağışla
Din uğrunda kan döken gazilere bağışla
Kerbela'da can veren kuzulara bağışla
Dinsizlerle Nar'a sokma ya Rabbi..

Mü'min mü'minatı imanla öldür
Cümlesinin kabrin nur ile doldur
Rahman ismin ile azabı kaldır
Cennet bahçesine dönder ya Rabbi!

Sekeratta imanımız soydurma
İblis ardına mü'minleri uydurma
Kalemdâr'ın ayağını kaydırma
Muhammed (a.s)'den ayırma bizi ya Rabbi

10 Ağustos 2015 Pazartesi

Yâ İlahi Ey Râbbimiz!

Yâ İlahi Ey Râbbimiz!
Bizleri Yalancı Dünyanın,
İmtihan Tecellîleri Karşısında 
İhlâsını Koruyan,Firâset Ve Basîret Sâhibi, 
Takvâ Ehli Âşık-ı Sâdık Kullarından Eyle!
Dünya Ve Ukbâyı Sâlih Kullarına Gösterdin Gibi 
Hakîkî Yüzüyle Görebilmemizi,Her Hâlükârda Kalben Âhirete Dönebilmemizi Lutfu Kereminle İhsân Eyle.

Yüceler Yücesi
Olan İsminin Hakkı İçin 
Senden İsterim.Bana Helâl Rızık Ver.
Allah'ım, Eğer Rızkımız Semada İse
Onu İndir Eğer Yerde İse Onu Çıkar

Uzakta İse Onu Yaklaştır Yakın İse Kolaylaştır
Az İse Çoğalt. Çok İse Onu Bereketlendir.ÂmİnN.

HADİS-İ ŞERİF.

“Kim sabah namazını cemaatle kılar, 

Sonra güneş doğuncaya kadar oturup Allah’ı 

Zikrederse ve sonra kalkıp iki rek’at namaz kılarsa

Eksiksiz edâ edilmiş bir hac ve umre sevabı alır.” 

(Tirmizî, Ebvâbu’b-Salât, 412 hadis no: 586)
Resim yazısı ekle